Kış aylarının vazgeçilmez lezzeti olan kestane, sadece sokakları dolduran mis gibi köz kokusuyla değil, gastronomik ve besin değeri açısından da oldukça kıymetli bir hazine. Eski çağlardan bu yana “fakir ekmeği” olarak bilinen kestane, karbonhidrat zenginliğiyle özellikle zorlu kış koşullarında insanların temel enerji kaynağı olmuş. Ancak bu mütevazı meyve, günümüzde yalnızca nostaljik bir sokak atıştırmalığı değil, sofistike mutfakların da baş tacı.
Kestanenin Gizemi: Beslenme ve Sağlık Perspektifi
Kestane, diğer sert kabuklu yemişlerden (örneğin ceviz ve badem) ayrılan ilginç bir özelliğe sahip: Yağ oranı çok düşük ve kompleks karbonhidrat içeriği oldukça yüksek. 100 gram kestane yaklaşık 195 kalori içerirken, aynı miktar ceviz 654 kalori içerir. Bu özellikleriyle kestane, sağlıklı bir enerji kaynağı olarak öne çıkıyor. Ayrıca potasyum, B vitamini ve lif açısından oldukça zengin olan kestane, kalp sağlığını desteklerken sindirimi de rahatlatıyor. Bir nevi tatlı bir sağlık deposu!
Gastronomide Kestane: Mütevazı Ama Çok Yönlü
Kestane, gastronomide tam bir joker! Çorbadan tatlıya, dolmadan ekmek yapımına kadar pek çok farklı tarifte kullanılabilir. Özellikle Fransız mutfağındaki ünlü “Mont Blanc” tatlısının ana malzemesi olan kestane püresi, tatlı severlerin vazgeçilmezi. İtalyan mutfağında ise kestane unu, gluten içermediği için özel ekmek ve makarnalarda tercih ediliyor. Bizim mutfağımızda da özellikle et yemeklerinin yanında kullanılan kestane, pilavlarda da başrolü kapıyor.
Tarif: Kestaneli Risotto
Şimdi biraz mutfağa girip kestanenin bu çok yönlülüğünü pratik bir tarifle taçlandıralım. İşte size hem klasik hem de modern bir dokunuş: Kestaneli Risotto
Malzemeler:
• 1 su bardağı arborio pirinci
• 1 yemek kaşığı tereyağı
• 1 küçük soğan (ince doğranmış)
• 1 diş sarımsak (ezilmiş)
• 1 su bardağı beyaz şarap
• 4 su bardağı sıcak sebze suyu
• 1 su bardağı haşlanmış ve doğranmış kestane
• 50 gram rendelenmiş parmesan
• Tuz ve karabiber
• Üzeri için taze kekik veya maydanoz
Yapılışı:
1. Derin bir tavada tereyağını eritin, soğan ve sarımsağı ekleyip pembeleşene kadar kavurun.
2. Arborio pirincini ekleyin ve yaklaşık 2 dakika karıştırarak kavurun. Bu, pirincin nişastasını salmasına yardımcı olacak.
3. Beyaz şarabı ekleyin ve tamamen çekmesini bekleyin.
4. Sıcak sebze suyunu kepçe kepçe ekleyerek pirinç yumuşayana kadar pişirin. Her bir kepçeden sonra karıştırmayı unutmayın!
5. Pirinç al dente kıvamına geldiğinde haşlanmış kestaneleri ekleyin, karıştırın.
6. Parmesanı ekleyip eriyene kadar karıştırın. Tuz ve karabiberle lezzetlendirin.
7. Servis ederken üzerine taze kekik veya maydanoz serpip sofraya getirin.
Bu tarif, kestanenin tatlımsı ve hafif dokusuyla risottonun kremamsı yapısını mükemmel bir şekilde birleştiriyor. Hem mideye hem de göze hitap eden bu lezzet, kış sofralarınızın yıldızı olmaya aday.
Son Söz: Bir Kış Masalı
Kestane, hem sokak aralarındaki nostaljik közlenmiş haliyle hem de sofistike tariflerdeki zarif dokusuyla gönüllerimizi fethediyor. Kış mevsiminin soğuğunu ısıtan bu sıcak lezzetle, mutfaklarınızı biraz daha neşeli ve biraz daha yaratıcı hale getirmeye ne dersiniz? Şimdiden afiyet olsun.
Yazarımız Ömer Faruk Yılmaz Kimdir?
1987 Bolu Mengen doğumlu olan Ofy 2005 yılında Türkiye’nin en iyi şef okulu olan Mengen Anadolu Aşçılık Lisesini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra profesyonel meslek hayatına Türkiye’nin en değerli ustaların yanında Antalyada 5 yıldızlı otellerde başlamıştır.Burada çalışmakta iken merkezi Antalya da bulunan Genç Ascılar Derneği kurucu üyeleri arasında olup dernek yönetiminde yer almıştır. Genç Aşçılar Derneği çatısı altında Hotelolimpia London 2006 Aşçılar şampiyonasına katılmış olup burada 2 ödül almıştır.
Ömer Faruk YILMAZ, dikkat çeken bu perfonmansından dolayı 2006 yılında Türkiye Aşçı Milli takımına seçılmiş olup yurt içi ve yurtdışındaki uluslararası yemek yarışmalarından toplamda 35 ödül almış ve Ülke aşçı milli takımını başarılı bir şekilde temsil etmiştir.2007 yılında Istanbulda düzenlenen uluslararası yemek yarışmasında Yılın EN IYI GENC ŞEFI ODULUNE layık görülmüştür.Sırasıyla Ingiltere’nin Londra şehrinde ve Fransa’nın Annecy kentinde bulunan Limperial Palace otelde düzenlenen Türk haftası festivalinde ülkesinin en lezzetli yemeklerini tattırma fırsatı bulmuştur.
2008 -2009 yılında vatani görevini Ankara’da Jandarma Genel Komutanlıgında General aşçısı olarak başarılı bir şekilde tamamlamıştır.2011 yılında Libya da gerçeklesen Afrika Birliği zirvesinde Birleşöiş Milletler Afrika Ekonomik Komisyonu başkanının özel aşçılığını üstlenmıstır.
2012 yılının son döneminde merkezi istanbulda bulunan Alaturka Gastromi Derneği yönetim Kuruluna seçilmıs olup burada birçok aşçılık lisesı yüksek okul ve üniversitelere meslekı egitim paneli, uygulamalı eğitimler organize etmiştir.
Aşçılar ve pastacılar Federasyonuna bağlı Aşçı Milli Takım kaptanı görevine getirilen ofy Subat 2014 de Dubai’de düzenlenen Gulfood fuarı çerçevesinde The Emirates Salon Culinaire’ de Türkiyeyi temsil etmiştir. Milli takım ile birlikte onlarca ödül alarak Türkiye’ye dönmüştür.
Ofy 2014 yılında İstanbulda kendi restaurantını kurmuş ve mesleğine Chef&Owner olarak devam etmiştir.
2017 yılında Azerbaycan’ın Bakü şehrinde büyük bir yiyecek&içecek şirketinde brand şef olarak yeni görevine atanmıştır.
2018 yılında World Food Society tarafından organize edilen, İstanbuld’da düzenlenen ve Türkiye de ilki gercekleşen ‘Türkiye şefin en iyi tabağı’ yarışmasına katılmıs olup ‘en yaratıcı tabak’ kategorisi Türkiye kazananı olmuştur.
2019 yılında düzenlenen aynı yarışmaya da katılmış olup ‘En yaratıcı tabak’ ve ‘ En iyi pişirme tekniği’ kategorilerinde Türkiye kazanını olmuştur.
Global ödüller için ülkerinde ödül alan şefler Aynı yıl 27 ocak tarihinde Londra da ‘London Institute of Directors’ ta gerçekleşen törende bir araya gelerek ödüllerin sahibi olmuştur.
Ofy global finalinde Best Plate Challenge Global etapta En Yaratıcı Tabak, En İyi Pişirme Tekniği ve En Eğlenceli Video kategorilerinde Türk bir şef olarak finalist olmaya hak kazanmıştır.Ofy En İyi Pişirme Tekniği kategorisinde Global kazanan olarak ülkemize gurur yaşatmıştır. En Yaratıcı Tabak ve En Eğlenceli Video kategorilerinde ise 2. Lik ödülü kazanılmıştır.Mevcut yarışmada Global anlamda ülkemize bu yarışmada ilk birinciliği getiren şef olarak da dikkat çekmiştir.
2019 yılında Türkiye geri dönen Ömer Faruk Yılmaz şu an hala devam etmekte olduğu Mersin HiltonSA otelinde yönetici aşçıbaşı görevinde çalışmaktadır.
Ofy Tarsus SlowFood ve Cooks’ Alliance Türkiye üyesidir.
Ömer Faruk Yılmaz hedefini şu sözlerle açıklamıştır.
“ Meslegımın içinde bulunduğum sürece herzaman aklımda ve gönlümde olan BASARI ilkelerini tamamlamak olacaktır.Bu hedef doğrultusunda her saniye basta Türk mutfağı olmak üzere ve bulunmuş olduğum kurumun menfaati üzerine calısmalarımı sürdürüp benden sonraki nesillere paylaşmak amacındayım” diye açıklamıştır.
Yorumlar kapalı.